Gönderi

Gördüğüm ya da kendilerinden söz edildiğini işitti­ğim başka kimseleri düşündüğümde, hep aynı şey. Hepsi de kendi ölümlerini öldüler. Ölümü bir esir taşır gibi zırhlarının altında taşıyan o erkekler; çok yaşlanıp küçü­len, sonra muazzam bir yatak içinde, bir sahnede gibi, bütün ailenin, hizmetçilerin, köpeklerin önünde, kibar ve saltanatla göçüp giden o kadınlar. Hatta çocuklar, en ufakları bile, rastgele bir çocuk ölümünü değil, kendile­rine hakim olup bulundukları ya da ileride olacakları ha­le göre bir ölümü ölüyorlardı.
·
524 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.