Hakan Günday’ın tarzını seviyorum ya gerçekten farklı bakıyor ve bunu yansıtıyor tek sevmediğim şey karakterlerinin çok basit şeylerden yaşamak istemeyişi kaçıncı kitabı bu beşinci oldu sanırım bir çoğu normal insan kafasından çok uzakta yahut benim bilmediğim normal insanlar. Çünkü hayat çok zor ve hepimiz sürünüyoruz ama onun karakterlerinin çeyreği kadar bile ölmeyi istemiyoruz ne bileyim belki sürünmeyi seviyoruz ne denir..(:
Gerçeğin nerede bitip kurgunun nerede başladığını şaşırdığım bir roman daha oldu çok teşekkür ederim. Eline, emeğine, zihnine sağlık.
Askerlik hayatının ne dereceye kadar gereksiz, bir erkeğe aslında hiçbir şey katamayan, dış dünyadaki gibi kışlada da insanın insanı sırf sosyal statü farkı için aşağıladığı bir askerlik bir insana ne katabilirdi ki zaten.
Ziya Hurşit’i konuya dahil edişi ve kimsenin ele almadığı ya da daha doğru tanımıyla alamadığı bir bakışla konuya farklı bir yön verişi inanılmazdı. Neredeyse Ata’ma yapmak istediğini bir an için unuttum bile diyebilirim çünkü öylesi doğal, öylesi masum bir yönden bakabildim sayesinde. Kim bilir belki olayın etrafında olsak bunun bile gerçek olma olasılığı olabilirdi. Daha önce Kemal Tahir’den bu konuyu okumuştum ve maalesef gerek kullanılan dil, üslup, yöntem olsun gerek konu, içerik yönüyle okuyanlar fark eder hemen orada bir suikasttan paçayı yırtmaya çalışan iki kişiden biri yalnızca yattığı bir kadın sayesinde bir taraflarını kurtarabilmişti ama yine de karakterlerimizden bolca kadını aşağılayıcı kelam okumuştuk. Buradaysa bir asker olan Asil’in yaşamından giriliyor rüyalardan, boyut atlıyıp Ziya’ya, sonra bitmeyen kabusunda klinik psikoloji vakasıymış gibi kafasının içinde onunla ilgilenen doktoruyla bile konuşuyor. Böyle böyle konu akıyor, içine çekiyor, bilginin kalıcı olması sağlanıyor, “nasıl ya!..” dedikçe biraz daha kazınıyor olaylar aklına… işte böyle bir iz bırakmamıştı bende unutulmaz şahsiyet neyse topa tutulmaya gerek yok çok net oluyorum ve şöyle söylüyorum sanırım beni asıl ilgilendiren şey tarih değil, yazılabilen ve yaşanabilme ihtimali olan daha pozitif bir tarih. Saygılar…
Değinmek istediğim bana çok güzel gelen iki yerini paylaşmak isterim:
↣ “İlk yemeği anasının memesinden gelen ve yediği çanağa tükürmekte sakınca görmeyen erkek, o kadar çok kadın gömer ki toprak bile artık dişidir. Bu yüzden Toprak Ana diye bilinir. Perilerin şanı buradan gelir. Diri diri gömüle gömüle toprağı bile kadın yapmışlardır. Bu yüzden verimsiz ve çoraktır. Buna da, kadının intikamı denir. Kendi başına doğuran mucizelerin kadını Kibele dönemi biteli çok oluyor. Spermlerinin marifetini anlayan erkeğin çağındayız. Sik çağı! Boyundan büyük siki olan bereket tanrısı Priapos'un kullarının çağı! Bu çağda mal, sahibini zayıflatır. Bu çağda savaşları, kaybedecek kadını olmayanlar kazanır. Bu yüzden erkek, olabildiğince derine gömer kadını. Gökte, kadına ait ne varsa onu taşıyan şeytan, yerde, erkeğe ait ne varsa onu taşıyan kadın. Aralarında kalmıştır, sıkışmıştır erkek. Kızgındır. Bu yüzden gömer kadınını. Eşit olamayacağını bildiği için üstüne çıkar, tepinir. Çünkü sikini doğrultamazsa doğurtamayacağını, ama bir kadının kısır da olsa zevkten delirebileceğini bilir! Erkek, kadından nefret etse de peşinden koşan, yakaladığı yerde de yumruklayan bir doğa kazasıdır. Kendisinin de iddia ettiği gibi, sahip olduğu her şey sikinden küçüktür. Aklı, kalbi, insanlığı, her şeyi…”
Bu dünya bunca aşağılanmayı, bunca ölümü, bunca haksızlığı erkek cinsine verseydi şu satırları yazacak birçok kadın çıkabilirdi buna eminim. Fakat tam tersi olunca sen dışında çok az erkek vardır bunları yazabilecek. Canı gönülden teşekkür ederim Günday. Bir kez olsun kadın değil erkek topun altında olduğu için teşekkür ederim.
↣ “Bütün dinler, "Bedeniniz yoksulluk, hastalık, açlık ve savaşlarla acı çekebilir ancak biliniz ki ruhunuz cennete gidecektir" diyerek insan ve oğlunu körleştirmiştir.”
İnsan ve oğlunu ne kadar da Neşet Ertaş tınısı var değil mi? “Kadınlar insandır biz insanoğlu.” Yine, yeniden sonsuz teşekkürler Günday.
Son bir şey daha bilen varsa yoruma ekleyebilirse çok ama çok sevinirim. Kitabı okurken merakım kabardı bakarken vikipedia mı yanlış bilgi yazmış yoksa bilgi karmaşası mı oluyor diye düşündüm Ahmet Faik Günday Hakan Günday’ın dedesi oluyor diyor ve aynı vikipedia Ahmet Faik Günday Ziya Hurşit’in ağabeyi oluyor diyor. Fakat Hakan Günday’ın röportajını okudum kendisi Ziya’ya inkılap kitaplarında denk geldiğini söylüyor. Şimdi kafamın karşıklığını ve eğer yanlışsa bu edindiğim bilgileri unutursak işin doğrusu nedir aşırı merak ediyorum, bilen varsa aydınlatsın lütfen? Teşekkürler.
Keyifli okumalar dilerim. ❀
12.08.2023 ~ 11:26
Ziyan 
Hakan Günday
·
430 görüntüleme
Hakan Gündayın kitabını aldım.😊
Sipariş verdiğim kitabı almak için gitmiştim. Kitabımı alınca hemen raflarda Hakan Gündayı aradım. Kitapçıda hemen incelemeye koyuldum. Şimdiden ilgimi çekti
Elimdeki kitabımı bitirince okumaya başlayacağım 🙏 sizle de paylaşmak için yazmış oldum. Öneriniz ve verdiğiniz bilgiler için tekrardan teşekkür ederim 🙏
Ben teşekkür ederim, dilerim beğenirsiniz. Lütfen okuduktan sonra da yazın görüşlerinizi merak ederim. 🌹🙏🏼☺️
8 sonraki yanıtı göster
Çok haklısınız. Bende öyle düşünüyorum🙏. Dizi ile kitaplar farkı olabiliyor. Ben masum, uysalları izledim ve arkadaşımin tavsiyesiyle Cici yi de önermişti onu da izledim. Olaylara bakışı, beni etkilediği için dedim kitabına da başlayayım. Çok doğru söylüyorsunuz. Sonuçta yazarın eleşti gereken bir noktası varsa o nasıl yapılıyorsa beğenilen noktaları da söylenmeli. O kadar vaktinizden ayırıp güzel bir açıklama yaptiginiz için çok teşekkür ederim. Iyi okumalar dilerim.😊🙏
Merhaba, önce Kurt Kanunu ardından Ziyan'ı okuyan biri olarak sondaki sorunuza aşağıdaki linkle cevap vereyim.
teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/hak...
Bir de Dergipark'ta bulabileceğiniz bir makale var.⬇️ Kitapta geçen pek çok şey de içersinde yer alıyor.
Yardımcı, M. (2020). Bir Suikastçinin Portresi: Ziya Hurşit. Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, 124/244. (s. 147-162).
Hakan Günday'ın kitaplarını hiç okumadım. Merak da ediyorum Yanlış hatırlamıyorsam dijital platformdaki dizilerin bazılarında senaristlikte yapmış. Şahsiyet dizisi yanlış hatırlamıyorsam senaryosu ona ait. Okuyucusu olarak hangi kitabını okumamı önerirsiniz. Bilginizi almak istedim.🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.