Gönderi

Kendine karşı yaşayan tek tür olarak, düşünmeyi sadece kabul görme bedbahtlığı ölçüsünde kullan insanın, yine kabul gördüğü zannıyla yaklaştığı madalyonun bir diğer silik yüzü olan muhatabına yeni bir dili keşfetmişcesine sinsiliği çaresizlikle yoğurarak kurguladığı ilk öykünüşündeki en hastalıklı beklentisi bir -ben- bulmaktır. Zira karşısındakinde kendisini görmeyi görülmek zanneder! Bu iç çekişsiz ve kedersiz hüzün taklidinin karşı tarafça aynı murdarlıkla yüzüne çarpıldığını anladığı an inançsızlığından aldığı süratle olmayan bir imana sığınıp yeni bir bedbaht ve bedbahtlık arayışına soyunur. Bu döngü değişmez. İnsanın gerçek amacı bilmek olsaydı anlamak ve anlaşılma kaygısıyla kendini aşağılamazdı. Zira günümüzde bu sümkürüşler nitelikli birer kirlenme biçimidir. Mehmet
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.