Kafamı salladım. Ben kafamı epey sık sallarım. "Vay canına!" dedim. Ben sık sık böyle, "vay canına!" da derim. Bu, biraz ağzımın bozuk oluşundan, biraz da, bazen yaşımdan küçük biri gibi davrandığımdan. O zaman on altı yaşındaydım, şimdi on yedi oldum, ama bazen on üç yaşındaymışım gibi davrandığım da oluyor. Çok gülünç bu, aslında. Çünkü boyum bir seksen dokuz ve saçımda aklar var. Gerçekten var. Başımın bir yanında -sağ yanında- milyonlarca ak saç var. Çocukluğumdan beri böyle. Ama yine de ben hâlâ on iki yaşındaymışım gibi davranmaktan hoşlanıyorum. Herkes söylüyor bunu, özellikle de babam. Bu biraz doğru sayılır, ama tümüyle de doğru değil. İnsanlar bazen, bir şeyin tümüyle doğru olduğunu sanırlar. Ben böyle şeyleri pek sallamam, ama birileri bana yaşıma uygun davranmam gerektiğini söylediğinde canım sıkılır. Bazen yaşıma göre daha olgun davrandığım da olur -ciddi söylüyorum- ama buna kimse dikkat etmez. İnsanlar hiçbir şeye dikkat etmiyorlar zaten.