Gönderi

Ölüm gelir. Ve dalar yüzünü, saçlarını Hiç tanımadığın sinsi bir rüzgar. Ölüm gelir. Evde seni bekleyen Birileri var mı diye sormaz. Ölüm gelir. Önce silah sesleri, Önce silah sesleri duyulur çok yakınında Ve yankılanır az sonra uzak ülkede. Ölüm gelir. Bir kapıyı örter gibi. Doğum tarihlerine, düşlere aldırmaz. Niye böyle bu, niye bu ölüm? Nedir son düşündüğü acaba Kahpece vurulup giden birinin? İçinde portakal olan bir kağıt torba Patlayıp, dağılır sokağın ortasında. Dürülmüş, çok okunmuş bir gazete kanlanır. Düşer bir can daha sessizce toprağa. Ölüm gelir. Çiçekler ölülerin tabutlarına Çelenk olmak için büyür. Anaların gözyaşları bekler göz çukurlarında Zamanı gelince akmak için. Dudakları hep aralık durur Bir gün ağıt yakmak için. Gözleri hep yollara, yollara bakar. Ölüm gelir. Bakılan o yollardan Bir tek insan geçmez olur. Ölüm gelir. Önce silah sesleri... Ve bir el, hayatın sesini boğan O çanlara, birdenbire dokunur.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.