Aslında bir cinnet halini belirten, önüne geleni öldürdükten sonra kişinin ölümüyle sonlanan bir hastalıktı Amok. Sonuna kadar savaşma, sonunda ise savaştığı şey uğruna ölme haliydi.
Stefan Zweig'ın, duygusal yoğunluğu ustalıkla kullanması ve insanın iç dünyasındaki kırılganlığı, tutkuların tehlikeli sonuçlarını ve insanın kontrolünü kaybetmesinin psikolojik etkilerini mükemmel betimleme yeteneğiyle anlatması beni kitabın içerisine hapsedebildi.
Son okuduğum ve çok beğendiğim kitaplar arasında olduğunu da ayrıca belirtmek isterim. Okumanız bittikten sonra kısa bir süre ben amok koşucusu muyum diye düşündürebilir aman dikkat :)
Eser tanımı: Doktor olarak yardıma ihtiyaç duyan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğü ile kendi karmaşık duyguları arasında sıkışıp kalan bir doktorun hikayesi.