Grapon Kağıtları / Didem Madak
Bir Didem Madak şiiri gibiyim. Başlangıcı şiire meftun, sonu hüznün ağır basan tarafı. Her kelimenin üzerime bıraktığı duygu farklı. Fakat gülemiyorum. Tebessümü çehreme yakıştıramıyorum bu şiirleri okurken. Belki de Didem Madak’ın “Bu kitapta yer alan şahıs ve mekânların gerçekle alâkaları tamdır.” cümlesi beni bu duruma getiriyor.
Ki zaten gülmek için şiir okuyan kaç kişi var bu hayatta?
Ben Grapon Kağıtları ile süsledim ruhumun geceye dönük yanını. Pembe, siyah ve içten renklerle.
Kalbim kocaman bir kelebekti Kalbiye
Bir elmasın içinde unutulmuş yıllar önce.
Pembe bir merhemle doğardı günler
Saçlarımı çözerdim, taze elmalar gibi soyardım bedenimi
Bahar, simit, salatalık, midye kokardı her yan
Dünya artık bir daha hiç
Bir okul çıkışı gibi kokmayacak mı?
Kalbimi bıraktım bir yanıbaşımda
Kanatlarımla hep böyle yalnız başıma
Son şiirimi de kaybettim.
Kalbim! Neden ben?
Son çocukluk resmimi de bir yabancıya gönderdim.
#didemmadak #graponkağıtları