Uygulamanın en çok yarım bırakılan kitabı. Bu, bence beklenti ile ilgili bir durum. Selim Işık da kendisinden bu kadar beklenti olması konusunda rahatsızdı çocukluğunda... Bu yarım bırakmalar, bir de tabi ki 'tutunamayanlık' ile ilgili... Efendim bu, malesef, bunu söylemekten hoşlanmasam da, "herkesin anlayabileceği bir durum değildir."
Selim Işık, kendi içinde, kimsenin çok da umrunda olmayan şeyleri düşünür, tartışır. Zihni durmaz. Kendisi kendisini, o duruma bile layık görmese de, o tutunamayanların temsilcisidir. Herkes tutunacak bir şeyler bulurken; günlük hayatına, iş hayatına, ikili ilişkilere çok rahat devam ederken... Tutunamayanların içinde hep bir sorun vardır. Çoğu kişinin çok rahat gözardı ettiği sorunlar, tutunamayanlar için hayâti önem taşır. "Dünya hassas kalpler için cehennemdir."
Kısacası tutunabiliyorsanız, kafanızda çözemediğiniz problemler yoksa, çözdüğünüz problemlerin yerine başka bir tanesi gelmiyorsa, yarım bırakın efendim zaten kitabı.
Açıkçası, ben 1k uygulamasının da böyle bir yer olmasını bekliyordum. Kendim için böyle bırakmaya çalışıyorum. Meselâ burası "atandım" veya "kazandım" yazdığımız, "yaşasın yeni yaşım!" yazdığımız, instagram gibi mutlu postlar paylaştığımız bir yer olmamalıydı. Kimseye kızmıyorum. Ben kendim için edebiyatın yarı-karamsar veya yarı-melankolik havasında kalmak istiyorum. Yarı-umut da olsun tabi... Düşüncenin, felsefenin yarı-yorucu, yarı-rahatsız edici havasında kalmak istiyorum. Mitoloji, tarih, bilim gibi konuları konuşmak istiyorum. Mizah da okuyup incelemek ama bunu edebî sınırlarda yapmak istiyorum. Yoksa aşırı neşeli, aşırı mutlu, aşırı kişisel ilgi bekleyen postlarınızla instagramda uğraşıyorum zaten. Umrumda mı sayın okuyucu, bir TUTUNAMAYAN olarak!
Şimdi sona gelmişken 1 puan nereden kırdığımı uzun uzun açıklamayacağım. Ama sorun içerik ile ilgili değildi, üslup ile ilgili de değildi. Sorunun teknik olduğunu düşünüyorum. Belki de bir tutunamayan için zaten tam da böyle olması gerekirdi demiştir Sevgili
Oğuz Atay ... Ama kitaptan şunu ekleyeyim burada; tutunamayanlar aslında birbirilerinden de kaçarlar. Sanki bulaşacak bir hastalıkmış gibi bu tutunamamak. Asla bir tutunamayan bu kitaba 10/10 vermeyecektir, işte bu yüzden. Biz biraz da "onlara" anlatmaya çalışıyoruz. "Onların" biraz uyanmasını veya utanmasını istiyoruz. Bir gün başaracağız demek isterdim ama sanırım asla olmayacak...
Gocunmayın efendim, ben "herkesin anlayabileceği şeyler değildir" derken bir eksiklik veya fazlalıktan bahsetmiyorum. Yaşanmışlıklarla da ilgili olabilir. Herkes aynı ruh hâline de her zaman sahip olmayabilir. Ben de 160-230 sayfaları arasında ciddi ciddi elimden atacaktım kitabı... Ama uygun bir zamanınızda