Kitap iki kez gördüğü düşle yola çıkan, İspanya'dan kalkıp Mısır piramitlerine giden Santiago'nun hikayesi anlatırken okuyanın kafasında şimşekler çaktıran, herkesin hayatından bir şeyler bulacağı, bu yüzden güzel bir kılavuz niteliğinde defalarca okunacak tarzda bir kitap... Kitap, bu hayatta herkesin kişisel menkıbesinin olduğu ve bu kişisel menkıbeye hayat amacımızda diyebiliriz ve bu hayat amacımızı gençken daha istekli gerçekleştirme arzusu duyarken zamanla bu hissin azaldığından bahsediyor. Çünkü evrenin diline kulak vermeyip yüreğimizi dinlemediğimiz için. Belki de çok acı çekeceğimizden dinlemiyoruz yüreğimizin sesini. Ama yüreğimizde bir şeyi çok istersek Evrenin Ruhu'nda bu istek oluşur ve tüm evren bunu gerçekleştirmek için bize yardım eder. Bu yolda bir çok yerde işaretler koyarak yolumuza ışık tutar. Kitap daha bir çok konuyu öyle güzel işlemiş ki kader, teslimiyet, korku ve aşkı... Ve sonunda anlıyor ki Santiago yol boyunca tüm yaşadığı şeyler; koyunları, kristalci dükkânı, sevdiği kadın ve hiçbir şey istemiyordu çünkü O' nu bulmuştu artık. Yani gerçek hazinesini... Tabi birde Yaratıcının onun için hazırladığı İspanya'daki yıkık köy kilisesinin içindeki gizli hazine vardı. O kadar zahmete ne gerek vardı hazine bu kadar yakınken ama Santiago gerçek hazinesini bulduktan sonra bunların hiçbir önemi yoktu, hemde Mısır piramitlerinin güzelliğini görmüş oldu fena mı? Tek kelimeyle muhteşem bir kitap şiddetle tavsiye ederim...

SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023208,6bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rabia Bilbay