Fuji-Yama
"Yanılmıyorsam, inançlı her Budist, ömründe en azından bir kez Fuji-Yama'ya çıkar, yaşantısı konusunda Tanrı'ya içini dökermiş. Bugünün diliyle Tanrı'ya hesap verirmiş, anlayacağınız. (Syf 14)
" Biliyor musun, insanlar Fuji-Yama' da ruhlarının bütün gizlerini açarlarmış. Bu yüzden Fuji-Yama demişler o dağa. (syf 17)
"Tanrı önünde günah çıkarmaya hazırım. Yalnız, önce erkeklerden başlamalıyız. Ne dersiniz, hanımlar! (syf17)
Dört arkadaş, Dosbergen'in davetiyle Fuji Yama'da bir araya gelirler.
Kamp çadırı kurulur. Sohbet başlar. Fujı-Yama'nın ismine mütevellit, bir araya gelen arkadaşlar, eşlerinin de sohbete katılımıyla, geçmişleriyle hesaplaşmaya başlar..
Hepsinin yıllardır aklında, "zihinlerini meşgul eden ortak arkadaşları Sabur'u; savaş yıllarında, içlerinden kimin şikayet ettiği," sorusu vardır. Ve sırayla, söz alarak sır perdesini aralamaya çalışırlar..
"En korkuncu da o zaman susup Sabur'un başına gelenlere kayıtsız kalışımızdır. "(syf 52)
"Hep kendi hatası. Sürgüne gönderilen
yalnız o değildi ki. Pek çoğu geriye döndü, döner dönmez de günlük yaşama uyum sağladı. Bunda küsecek, darılacak ne vardı? Hem küssen kime küseceksin. Tarihe mi? Hangi büyük tarih kusursuzdur ki? Yaşamı kolay sanmayın. İnsan dediğin güçlüklerin üstesinden gelmesini bilmeli. Kendine güvenini, kişiliğini yitirmemek derin anlayış ister, yürek ister. Oysa Sabur ne yaptı? Büyük bir değerken silindi gitti. (syf 62)
Sohbete sonradan dahil olan ilkokul öğretmenleri Ayşe Apay:
"Benim de suçlulukta sizden geri kalır yanım yok hani. Bir anne gibi gidip Sabur’un hatırını mı sordum, onun için bir şey mi yaptım?" (syf75)
Bu tartışma böyle devam eder ki.. O da ne? Orman işçisinin gelip dağdan aşağı atılan taşların bir genci öldürdüğünü söyleyene dek..
Sözün özü Değerli Dostlar,
Yazarı kutlarım, bu dört arkadaş üzerinden, insanlık dersini okuyucuya gayet güzel vermiş.
Okumanız dileğiyle..
Bakalım Sabur'u arkadaşlarından kim ihbar etmiş?
๑ ◕‿◕ ๑ 
Gizemli okur
··
2.955 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.