Gönderi

“... Çocukluğuma ait iki şeyi çok iyi hatırlıyorum. Birincisi Kürt olmam, bu nedenle gördüğümüz baskılar. İkincisi de fakirliğimiz ve bunun getirdiği eziklik. Bu iki şey beni bütün hayatım boyunca etkilemiştir. Bir gün babamın yanında çalıştığı toprak ağası; niçin oğlunu okula göndermek istiyorsun, eğer okula giderse katibim, gitmezse çobanım olur, dedi. 18 yaşındayken bir dergide yazdığım hikayede komünizm propagandası yaptığım suçlamasıyla kovuşturmaya uğradım. Hikaye küçük bir işçi kız hakkındaydı. Orada bir cümle vardı. Kız, eğer herkes eşit olsaydı burası bir cennet olurdu, diyordu. Bundan hareket eden savcı, benim eşitlikten bahsederek, komünizm propagandası yaptığım sonucuna vardı. Ben o zaman mahkemeye, komünizm ve sosyalizm hakkında hiçbir şey bilmiyorum, dedim. Gerçekten de bilmiyordum. O bana baktı ve biz sizin gibi insanları biliriz, siz her şeyi bilirsiniz, dedi.”
Sayfa 26 - Dönüşüm Yayınları
·
125 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.