Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/Cxs7qheNCaj Bir ömür gerçekten de İlber Ortaylı'nın tavsiye ettiği gibi mi yaşanır? Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak her yaşa uygun ve daha gerçekçi kitaplar önerdim. O yüzden yeni kitap önerisi alabilmek için yorumlara bakabilirsiniz. İlber Ortaylı, yani İlber Hoca, şüphesiz ki yaşayan en büyük değerlerimizden bir tanesi. Kültürel konulardaki geniş bilgisiyle ve kendisinin de bu kitabında tanımladığı entelektüel karakteriyle ülkemiz için gerçekten özgün bir karakter. Fakat ne yazık ki, bu kitabında pek çok önemli detayı göz ardı ettiğini düşünüyorum. En başta söylemem gereken şey, bu kitapta yazan çoğu şeyin gerçekte bir karşılığının olmaması. Türkiye'nin güncel siyasi zihniyetini ve ekonomik durumunu göz ardı ederek yazılan bu tür eserleri -kim yazmış olursa olsun- gerçekçi bulamıyorum. Mesela İlber Hoca'nın yazdığı cümlelerin bazılarını inceleyelim. Kitabın henüz girişinde, yani 21. sayfasında, gençlere üniversiteyi İsrail'de okumalarını öneriyor. 18-22 yaş arasındaki gençler ise daha ülkemizde bile yurt bulamayıp maddi yetersizliklerden dolayı barınma sorunu yaşıyorken, şu an hangi gencimiz gönlünün istediği ülkede üniversite okuma ayrıcalığına erişebilir? Kitabın 29. sayfasında "Kendi yolunuzu kendiniz çizmeye çalışın" diyor ve aslında bu kitaba hakim olan anlayışın da bu olduğunu görüyoruz. Ama maalesef herkes kendi yolunu kendisi çizecek kadar şanslı ya da yetenekli olmayabiliyor. Kitlelere sunduğumuz genelgeçer öneriler, her bir bireyin farklı bir insan olması nedeniyle geçersiz olabiliyor. Bu yüzden İlber Hoca'nın bu kitapta, mevcut siyasi zihniyeti ve sosyoekonomik sebepleri dışlayarak herkese uyması imkansız ve çoğunluğu ütopik olan öneriler verdiğini düşünüyorum. Bu koşulları gözardı eden bir kitaba da ne yazık ki başarılı bir kitap diyemem. İlber Hoca'nın bu kitapta belirttiği üzere 25 yaşına gelmeden canının istediği gibi bir Avusturya'ya gitmesi bir de Chicago'ya gitmesi ve gençlere de "Yurt dışını gezin" demesi benim aklımda tek bir şey canlandırıyor. Ülkedeki gençlerin gelecek kaygısından bihaber olarak yaşayan büyüklerin "Yazılım öğren, dil öğren, yurt dışına çık" demesi gibi aynı. Bana göre maddi bağımsızlık olmadan manevi bir bağımsızlıktan da söz edilemez. Kişisel gelişim masallarını bir tarafa bırakıp hep beraber gerçeklere odaklanalım. Şu an yurt dışında, mesela Avrupa'da sadece bir ülkeye gidip gelmenin, orada kalmanın ve birkaç gün geçirmenin maliyeti güncel Euro kuruyla en az 20000-30000TL arası. Fakat ne yazık ki, kitapta bunların hiçbiri yazmıyor. Aileden gelen maddi bir zenginliği olmayan bir çocuğun özgürce yurt dışına çıkmasını nasıl bekleyebiliriz? Bu çocuk istediği kadar kendi yolunu kendisi çizmeye çalışsa da İlber Hoca'nın büyüyüp yetiştiği Türkiye ile şu anki Türkiye'nin ekonomik durumu arasında fersah fersah fark var. Bu yüzden kendisinden daha gerçekçi ve Polyannacı olmayan öneriler beklerdim. "Senin ne haddine İlber Ortaylı gibi bir değerimizi eleştirmek?!!" şeklinde gelebilecek olan yorumlar için de şimdiden şunu söyleyelim... Bir okur, eğer elinde mantıklı argümanları varsa dünyadaki bütün yazarları veya kitapları eleştirebilir. Hiç kimsenin eleştirilmemeye karşı bir dokunulmazlığı olmadığından dolayı şimdi İlber Hoca'nın bu kitabına geri dönelim. Mesela kendisi kitabın 79. sayfasında "Korkmayın, iş de bulunur. Burada bulunmazsa, dışarıda bulunur; illa ki bulunur." diyor ve belki en çok yanıldığı noktalardan bir tanesi de bu. İş bulunuyor bulunmasına ama ya siyasi tanıdıkla ya da torpille bulunuyor bu ülkede. Bulunan iş de genelde sizden modern kölelik yapmanızı isteyen paragöz işverenler tarafından sunuluyor. İnsanca şartlarda çalışabileceğiniz bir iş yok şu an dışarıda. Kitapta olumlu olan detaylar ise kendi adıma eğitim sisteminin detaylı bir şekilde eleştirilmesi, alkol ve sigaranın kullanılmamasını tavsiye etmesi, okurlara kaliteli müzik, kitap ve film önerilerinin yapılması, bize katkı sağlayacak ve farklı yönlerden beslenebileceğimiz insanlarla tanışma önerisi gibi konulardı. Bu konuları gerçekten sevdim. Zaten bu yüzden de kitabın yarısını sevdim, diğer yarısını da sevmedim. Bir ömür elbette verimli bir şekilde yaşanabilir ama bu, ancak ve ancak gerçekçi öneriler içeren yollarla sağlanabilir.

Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,8bin okunma

··1 alıntı·

28 artı 1'leme

·

40,4bin görüntüleme

Elif Deniz Kafadar

@Dipdeniz ·

8ay

Bu platformda, incelemelerini en objektif ve saptayıcı bulduğum okur sizsiniz. Buna benzer bir inceleme yapmayı düşünüyordum fakat gelecek tepkileri de düşünmeden edemiyordum.