Gönderi

Ama bunda izlediğim sıra şöyleydi: İlk önce genel itibarıyla dünyada olan ya da olabilecek her şeyin ilkelerini ya da ilk nedenlerini bulmaya çalıştım, ancak bunu yaparken dünyayı yaratanın ancak Tanrı olduğunu göz önünde tuttum ve bunları doğal olarak ruhumuzda bulunan bazı hakikat tohumlarından başka bir yerden çıkarmadım. Bundan sonra bu nedenlerden çıkarsanabilecek ilk ve en olağan sonuçların hangileri olduğunu inceledim ve bana öyle geliyor ki bu yolla gökleri, yıldızları, bir yeryüzünü ve hatta yeryüzü üzerindeki havayı, ateşi, mineralleri ve buna benzer en yaygın, en basit, dolayısıyla da tanınmaları en kolay bazı başka şeyleri buldum. Ardından daha özel olanlarına inmeyi istediğimde karşıma öyle bir çeşitlilik çıktı ki yeryüzünde bulunan cisimlerin şekillerini ve türlerini Tanrı onları oraya koymak istemiş olsaydı yeryüzünde var olabilecek sonsuz sayıda diğerlerinden ayırt etmenin ve dolayısıyla nedenlere etkileri yoluyla ulaşılamıyorsa ve pek çok hususi deneyden yararlanılamıyorsa onları kendimiz için faydalı kılmanın insan zihni için imkânsız olduğu inancına vardım. Bundan sonra da şimdiye kadar kendilerini duyularıma sunmuş olan tüm nesneleri yeniden zihnimden geçirirken, bulmuş olduğum ilkelerle kolayca açıklayamayacağım hiçbir şeyin gözüme çarpmadığını çekinmeden söyleyebilirim.
·
2 artı 1'leme
·
211 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.