Gönderi

İlk giden Bunny oldu. Üç hafta boyunca aldığı dördüncü ders olan İngiliz Edebiyatının Şaheserleri için yazması gereken makale yüzünden paniğe kapılıp durmuştu. John Donne üzerine yirmi beş sayfalık bir ödev hazırlaması gerekiyordu. Bunu nasıl yapacağını hepimiz merak ediyorduk çünkü Bunny iyi bir yazar sayılmazdı; disleksisi en münasip suçlu gibi görünse de asıl sorun o değil, bir çocuğunki kadar kısa olan dikkat süresiydi. Herhangi bir ders için gereken metinleri ya da ek kaynakları nadiren okurdu. Bunun yerine, herhangi bir konuda sahip olduğu bilgi sınıftaki tartışmalardan aklında kalan ya da bir yerlerde okuduğunu sandığı, çoğu zaman konuyla hiçbir alakası olmayan bölük pörçük gerçeklerden ibaretti. İş makale yazmaya geldiğindeyse doğruluğu su götürür bu bilgileri bir atlas gibi başı her sıkıştığında başvurduğu Henry'yle ya da E. Tipton Chatsford tarafından yazılmış, 1890'lardan kalma Düşünce ve Eylem Adamları başlıklı, aslında çocuklar için yazıldığından, tarihin önemli adamlarının çeşitli yaşlardaki hallerinin karakalem çizimleri ve gravürleriyle bezeli altı ciltlik baş ucu kitabıyla karşılaştırarak hazırlardı ödevlerini. Bunny'nin yazdığı her şey ürkütücü derecede özgün olmaya mahkûmdu, zira son derece tuhaf malzemelerle yola çıkıp onları o şaşkın bakış açısıyla irdeleyip değiştirmeyi başarıyordu ama şu John Donne ödevi yazdığı tüm yazıların içinde en kötüsü olmalıydı (bu makalenin basılan tek yazısı olduğunu düşünürsek durum oldukça ironik geliyor. Bunny ortadan kaybolduktan sonra bir gazeteci kaybolan bu genç âlimin yazılarından bir alıntı isteyince Marion ona bu yazının bir kopyasını vermiş, böylece bu berbat makalenin titizlikle düzeltilmiş bir paragrafi People dergisinde yayınlanıvermişti). Bunny bir yerlerden John Donne'un Izaak Walton'la tanıştığını duymuş ve zihninin karanlık köşelerinde bu tanışıklığı büyütmüş büyütmüş ve bu iki adamı birbirinden ayırt edilmesi imkânsız bir hale getirmişti. Bu vahim bağlantının başlangıç noktasını hiçbir zaman çıkaramadık: Henry bunun için Düşünce ve Eylem Adamları suçlu yordu ama bundan kimse emin değildi. Makaleyi teslim etmesine son bir iki hafta kala sabahın saat ikisinde, üçünde bir doğal felaketten kıl payı kurtulmuşcasına kravatı bir tarafa kaymış, gözleri yuvalarından fırlayacakmış gibi bir halde odamın kapısına dayanmaya başlamıştı. "Merhaba, merhaba," derdi içeriye girerken, ellerini darmadağınık saçlarında gezdirirdi. "Umarım seni uyandırmamışımdır, ışığı biraz kısmamda sakınca var mı, hah, işte böyle, evet, evet..." Işığı dilediği gibi ayarlar ve sonra paltosunu bile çıkarmadan ellerini arkasında kavuşturup kafasını iki yana sallaya sallaya bir süre odanın içinde volta atardı. Sonra birdenbire olduğu yerde durur ve gözlerinde çaresiz bir ifadeyle sorardı: "Metahemeralizm. Bana biraz anlatsana. Bildiğin ne varsa. Metahemeralizmle ilgili bir şeyler öğrenmem lazım." "Üzgünüm ama bunun ne olduğunu bilmiyorum." "Ben de bilmiyorum," derdi Bunny incinmiş gibi. "Sanatla ya da pastoralizmle falan alakalı bir şey olması lazım. John Donne ile Izaak Walton'u birbirine böyle bağlayacağım, anlıyor musun?" Volta atmaya devam ederdi. "Donne. Walton. Metahemeralizm. Bence asıl mesele bu." "Bunny, 'metahemeralizm' diye bir sözcük olduğunu bile sanmıyorum." "Var tabii ki. Latinceden geliyor. İroniyle ve pastoralle ilgili bir şey. Evet. Aynen öyle. Resim ya da heykel veya onun gibi bir şey, galiba." "Sözlükte var mı peki?" "Bilmem. Nasıl yazıldığını bile bilmiyorum ki. Yani," elleriyle havaya bir resim çerçevesi çizdi, “şair ve balıkçı. Parfait. Yakın arkadaşlar. Dışarılarda geziyorlar. Güzel bir hayat yaşıyorlar. Onları bir arada tutan şey metahemeralizm olmalı, anlıyor musun?" Ve bu daha yarım saat, belki daha fazla bile sürerdi, Bunny balıkçılığa ve sonra sonelere güzellemeler yapardı ve ne hikmetse monoloğunun tam ortasında aklına müthiş bir fikir gelirdi ve geldiği gibi yıldırım hızıyla çekip giderdi. Makaleyi, teslim tarihinden dört gün önce bitirmişti, götürüp vermeden önce etrafta dolaşıp herkese gösteriyordu.
Sayfa 133Kitabı okudu
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.