Gönderi

Bîr'us-Sebî'den beri cebimde bir portakal vardı. Bu portakal Sina Çölü'nde benim tesellim ve ümidimdi. Bir portakalın sahibi, mâliki, hâmili olduğumu kimse bilmezdi. Onu, en münasip zamanda yemek için şimdiye kadar saklamıştım. Bunaltıcı, bıktırıcı ve usandırıcı fırtına içinde aklıma geldi: "Bari portakalımı yesem"
Sayfa 73 - Kapı Yayınları / meşrutiyet hatıraları / bari portakalımı yesem / * Paris'ten Tih Sahrasına, s. 141-143, Ankara, 1949Kitabı okudu
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.