1. Filistin’i desteklemek cihatçıları desteklemek değildir.Filistin’in mücadelesi Hamas’a indirgenemez, zira bu mücadele Hamas’tan çok önce başladı.zaten Hamas denen yapılanma, 1980’lerde Müslüman Kardeşler’in bir kolu olarak, Amerika destekli bir örgüt olarak peyda oldu.
2.”Filistinlilerin dedeleri topraklarını sattı.” argümanı boş olduğu kadar tutarsızdır.Unutmayın ki bu ülkeyi 600 sene yöneten Osmanlı Hanedanı’nın son temsilcileri de Sevr anlaşmasıyla topraklarımızı ‘satmıştı.’ Buna rağmen ulusumuz, Kurtuluş Savaşı’ndaki haklı davalarından vazgeçmedi.Bu ülke buna rağmen kuruldu.
3.Ülkeye egemen olan siyasal islamın gerici faaliyetleri, mevcut Arap ya da Müslüman düşmanlığını körüklememeli.Kaldı ki bilinenin aksine Filistin’de sadece Müslümanlar yaşamıyor arkadaşlar, bölgede Hristiyan yerleşimciler de var.İster İsrail söz konusu olsun, ister Filistin masum insanların dini, dili, ırkı olmaz.
4.Savaşın kazananı yoktur, her halükarda savunmasız insanlar, (genelde en masum olanlar) ölecek ve öldürülecektir. Öyle ki Filistinli sivillere yönelik saldırılar, Netanyahu iktidarının etkisiyle 2023’te zirveye ulaştı. Şimdi de bunun ceremesini çok acı bir şekilde İsrail halkı da çekiyor.Kendisi bu kanlı çatışmaların son yıllardaki baş aktörüdür diyebiliriz.