Gönderi

film çekmek
En küçük birim "çekim", en büyüğü ise "film"dir. Yönetmenin en çok ilgilenmesi gereken birimse "sahne"dir. Filmi ilerletip geliştiren, çekimlerin art arda dizilmesidir. Çekimler sahneyi oluşturur (İlişkili sahnelerin birleşmesiyle de sekans oluşur). Sahne, bazılarına göre ciddi bir makaledir. Kısa bir filmdir. Bir belgesel olduğu da söylenebilir. Belgesellerde, temelde birbirleriyle ilgisiz planlar çekilir ve bunlar, yönetmenin izleyiciye aktarmak istediği düşünceye göre sıralanırlar. İnce bir dalı koparan kuşlar çekilir. Başını kaldıran bir geyik yavrusu çekilir. İki çekimin birbiriyle hiçbir ilgisi yoktur. Ayrı günlerde ya da yıllarda, birbirlerinden kilometrelerce uzakta çekilmişlerdir ve sinemacı bu görüntüleri sürekli tetiklik fikrini vermek için art arda sıralar. Çekimlerin birbiriyle hiçbir ilgisi yoktur. Bunlar kahramanın ne yaptığının bir kaydı da değildir. Bunlar temel olarak müdahale edilmemiş görüntülerdir; ama art arda sıralandıklarında izleyiciye tehlikeye karşı tetiklik fikrini verirler. Bu, iyi bir film yapma tarzıdır. Yönetmenlerin hepsi aynı şeyi yapmalıdır. Hepimiz belgesel sinemacısı olmayı istemeliyiz. Bundan kazancımız, dışarı çıkıp öykümüz için gerekli olan müdahale edilmemiş görüntüleri sahneye yerleştirmek ve bunları filme alabilmek olacaktır. Sonra görüntüleri art arda dizeriz. Montaj odasında sürekli "keşke şunu da çekseydim..." diye düşünülür. oysa filmi çekmeden önce dünya kadar zamanınız vardır: Daha sonra hangi çekimlere gereksinim duyacağınızı saptayabilir, dışarıya çıkıp bunları çekebilirsiniz.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.