Gönderi

84 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitapta ince sızılar mevcut. Kaybedilen hayat arkadaşının ardından yazılan sözler.. Kirpiklerin arasından bakmak eskisi gibi değil. Belki de eskiye özlemlerin ağır yükü işlenmiş şiirlerde. "Kül Toprak dilsiz Su yalnız Ateş bir gözyaşı külü göklerin ardına çekildi rüzgar. İnsan dersen Ha var, ha yok. Çengeli mezarına asılı Bir soruyorum dünyanın ortasında: İnsan neden ölür Hatice Ölüm neden vardır? Herkes boşluğun fotoğrafı Bir bilen yok." Şükrü Erbaş, Ömrü'nün güzel yıllarını birlikte yaşadığı hayat arkadaşı Hatice Hanım'ın ölümünden sonra yazdığı şiirlerinde hasret, özlem, anıların sessiz konuşması ve daha nice duyguyu içinizde hissedeceksiniz. "Gidelim diyorum. Gidelim diyorsun. Sermayemiz hayal. insan yaşlanınca bir yere gidemez değil mi çocuklara başka bir kader, bize bir gelecek masalı tam su yüzüne çıktık, dünya kalbimizin hizasında sen hak ettin bu mucizeyi diyorum, ağzım kan ter içinde gözlerin biliyor her şeyi, gözlerin bir yaşam çığlığı ölüyorsun…" Yaşam ve ölümün iç içe birlikteliği, bir kalan ve kalan kişinin artık hayatının eskisi gibi olmadığının en gizli belirtileri bu şiirler... "Ağzında sevdiklerinin cümlesiz güzelliği Dünyadan elini çekmiş bir sonsuzluk Girdi içeri." Şükrü Erbaş'ın nahif diliyle yazdığı, eşine olan sevgisini ve duygularını sessizce yalnızlığa dönüşüp evrildiği şiirler.. Belki bir koku, bir ses veya bir eşyanın görüntüsü ile canlanan anılar... "Ne zaman öğreneceksiniz bilmiyorum ki Evlerin yalnız eşyalardan yapılmadığını." Okuyucunun derinlerindeki yalnızlığa sessizce yaşadığını gösteren bu şiirleri mutlaka okumalısınız. "Bilmek hiçbir yalnızlığa benzemiyor. Bir kuyu çanına dönüyor dünya İnsan en çok yakınlarından ölüyor Hatice..."
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613bin okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.