"Ticaret yollarının âdeta kavşak noktası ve bir yıllık panayır yeri olan Mekke ve etrafında, Hicaz'da bulunan Mecusilik, Hıristiyanlık, Yahudilik, Sabiilik gibi dinlerden hiç biri yerleşmemiştir. Orada Arapların yaptığı putlar, Kâbe'nin içini süslemekteydi. Kureyşli Araplar'ın kutsal tanıdığı ve taptığı putların sayısı ise üçyüz altmışı bulmakta idi. Kâbe'nin en önemli putu Hubel, Kureyş kabilesinin putu idi. Savaşa gidecek olan bir kimse, başını tıraş ettirip onu ziyaret ederdi.
Bazı kabilelerde mâbudlar insan, arslan, at, kuş şekillerinde
tasvir edilmişti. Meselâ Mekke yakınındaki Hüzey kabilesinin putu
kadın şeklinde, Kelb ve Tayy kabilelerininki arslan şeklindeydi.
Yemen'de Hamdan denilen yerdeki halk at şeklinde bir mâbuda,
Himyeriler ise Kerkenez kuşuna taparlardı. Yine Menat adında bir putları vardı ki, bu bir kayaydı ve kurbanlarının kanlarını onun üzerine sürerler, kıtlık olursa ondan yağmur yağdırmasını isterlerdi."