Gönderi

Anılar ne de çabuk uçup gidiyor. Ne istiyorsun? Slogan atmak mı? Yoksa sa­dece seslenmek mi? Kime? Niçin? İçinde bir ses var. Duyu­yor musun? Görüyor musun? Ama nerede? Hiçbir şey yok. Hiç. Karanlık... daha da karanlık. Yumuşacık, hafif bir de­vinim içindesin saatin tik takları gibi atan... kalple birlik­te... fısıldayarak. Bahçenin kapısı... öyle değil mi? Akar gibi, dalgalanır gibi yavaş yavaş eriyor. Ulu ağaç hafif hafif sal­lanıyor. Gökyüzü... gökyüzü mü? Yüksek, geniş... sükûnet, sadece sükûnet... gülümseyen gökyüzünden barış yağmur­ları düşüyor.”
·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.