Hz. Ali'nin Salavâti
Tabiinden Seláme el-Kindi şöyle demiştir: "Hz. Ali radıyallahu anh, bize, Peygamber Efendimiz'e şöyle salatü selam getireceğimizi öğretirdi:
Ev yerleri yayıp döşeyen, gökleri yükselten Allahim! Rahmetinin en yücesini, bereketinin en ziyadesini, lütfunun en fazlasını kulun ve resûlün Muhammed'e ihsân eyle! O resûlün, bilinmesi zor olan konuları açandır: peygamberlerin sonuncusudur; hakkı doğru bir şekilde ortaya koyandır; haksız ve bâtıl olan her şeyin yayılmasına engel olandır; o, Senin kendi- sine yüklediğin peygamberlik görevini, yine Senin yardımınla ve Senin nzâna uygun şekilde hakkıyla yapandır; ona vahyettiğin sırlan muhafaza eden, emrini uygulamaya devam edendir. Hakkın nurunu, dosdoğru yo Jun aydınlığını isteyenlere ve ilahi nimetleri dileyenlere onları gösteren dir. Yanlış yollara dalıp çıkan kalpler onun sayesinde doğru yolu bulmuş- tur. Hak dinin bayrakları onunla ortaya çıkmış, dinî hükümlerin nurlan, İslâm'ın ziyalar onun eliyle parıldamıştır. O senin seçkin elçin Muhammed aleyhisselâm, dinini ve ilahl sırlanını kendisine emanet edip güvendiğin ku- lundur; kıyamet gününde şâhidindir; insanlara nimet, bütün varlıklara rah- met olması için hak din ile gönderdiğin resûlündür. Sen ona Adn cenne- tinde yüce dereceler bağışla! Lütuf ve kereminden hesapsız hayırlar ihsân eyle! Cennetindeki bitip tükenmeyen sevabından ona kandınıncaya kadar ikram eyle! Allahım! Onun Cennet'teki derecesini herkesinkinden yüce eyle! Onun Senin huzurunda makamını âli eyle! Onun nurunu tamamla! Kıyamet gününde ümmet-i Muhammed, diğer peygamberlerin görevlerini yaptıklarına şahitlik ettiği zaman, Sen onun adil bir ifadeyle, hak ile bâtılı birbirinden ayıran bir üslupla ve son derece güçlü delillerle ümmetinin doğru söylediğine dair yapacağı şehadeti ve şefâati makbul eyle!?"