İnsanı çileden çıkaran bir memnuniyetsizlik içinde çılgınlık boyutunda işlerin nasıl yürüdüğünü ve insan ilişkilerinin hangi seviyede ilerleyip hangi noktaya vardığını abartılı kara komik anlatımla ele alan “Alıklar Birliği” kimilerine göre bir klasik. Amerikalı John Kennedy Toole’un Alıklar Birliği eseri henüz yayımlanmadan neden intihar ettiğinin ipuçlarını eserinde bulmak çok zor değil. Oblomov’un başka bir versiyonu olan öykünün baş kahramanı Ignatus, genel kabule aykırı fiziği, davranışları, konuşma tarzı ve hayata bakış açısıyla ütopik bir devrime ön ayak olmanın kolaylığını sergilerken kişileri galeyana getirmenin sonucunda zarar görmenin kaçınılmazlığının bir örneği. Bana göre; hiçbir şeyden memnun olmadan yaşamaya çalışan, ama sadece şikayetlenmekle yetinen insan, zaten zor olan hayatı hem kendisi hem de başkaları için çekilmez hâle getirmekten öteye gidemiyor. Doğru bilgi ve yönlendirme ile temellendirilmemiş her hareket, kötü sonla bitmek zorunda oysa. Haksızlığa karşı koymanın cesaret ve kararlılıkla ilgisi olsa da belli bir jargonu da olmalı. İşte bir alıntı: “Dünya, dünya görüşümü kavrayamayan alıklarla dolu.” (s.275)