Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Atatürk, öncelikle, bilimin tezlerinin bireylerin keyfinden bağımsız olarak kontrol edilebilme özelliklerinin, onların günlük hayatta en nesnel, en doğru kılavuz olarak kabul edilmelerini gerektirdiğini görmüştür. Dikkat edilirse, Atatürk “Hayatta en hakikî mürşit ilimdir, fendir” demektedir; “Hayatta tek hakikî mürşit ilimdir fendir” dememektedir. Buradan, Atatürk’ün bilimin hakikati tamamen bulmuş olduğunu sanmasa bile ona en çok yaklaşabilme potansiyelini içeren bir kılavuz olduğunu idrak ettiğini görüyoruz. Bu nedenle Atatürk bilim dışı, yani kontrolüne imkân olmayan tüm diğer yollara sapmayı, pek haklı olarak gaflet ve dalâlet, yani aymazlık ve sapkınlık olarak nitelemiştir
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.