Gönderi

Roman, olağanüstü sahneleme örnekleri gösterir. Demin dediğim gibi, kişiler ve sahneler, yani mekânlar arasında bir ağ oluşur. Bu ağ o kadar düzenli işlemeye başlar ki. Bir saat. Bir saat gibi, romanın arkasından bir tıkırtı duyulur. Roman bir saat gibi çalışır. O kadar eşsiz bir ses çıkar ki. Bana kalırsa, Sefiller, Savaş ve Barış, Ölü Canlar gibi büyük romanları elimizden bırakamayışımızın nedeni bu sestir. Romanın sesi, biz okurlarda alışkanlık, hatta bir tür bağımlılık yaratır.
Sayfa 333 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
·
475 görüntüleme
Ramazan Kudat okurunun profil resmi
Sefilleri elinden bırakmadan okuyabilene şapka çıkarır yarım saniye ayakta alkışlarım xd
Marceline Proust okurunun profil resmi
Yazarın bahsettiği şey her şeyi geride bırakıp sonra da kitabı yalayıp yutmak değil bence, kitap okumak için oturmayı tercih ettiğimiz zamanlarda onu okurken elimizden bırakmak istemeyeşimiz… Şahsen ben de bu şekilde okumuştum. Dünya klasiklerini okurken de böyle oluyor genelde. Yazara katılıyorum yani :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.