Natüralizm’in en önemli temsilcilerinden olan Emile Zola’nın 1876’da kaleme aldığı bu kısa eser de muhteşem gözlem yeteneğini gözler önüne seriyor ve toplumun tabusu olan “ölümü” konu olarak ele alıyor. Beş ayrı bölümden oluşan bu eser de her bölümde birinin ölümü, yaşadığı ortam, çevresi ve ailesi üzerinden son anlarını kısa ve çarpıcı bir şekilde aktarıyor.
Her bireyin ölümü algılayış biçimi buna karşı tavrı özellikle ailelerinin miras ve cenaze işlemleri akıcı şekilde anlatılıyor. 1 saat için de okunup bitecek bu eser çok drama girmeden olağan bir şekilde ölümün sıradan bir vaka olduğunu gösteriyor.. Benim kanımca özellikle kalanlar için de hayatın aynen devam ettiğini vurguluyor.