Bayıldım! Başka nasıl ifade edilir ki, bilmem! İkinci defa okudum ama bir kitap ikinci defa okunmada hiç mi sıkmaz? Hatta bittiği için çok üzülüyorum. Bunda tabii ki yazarımızın dilinin etkisi büyük. Kitabın binli sayfa olması sizi korkutmasın. Hani bazen yollar uzun olur ama yolun son derece iyi yapılması ve ilgi çekici olması yolculuğumuzu eziyetten çıkarıp adeta bir susuzluk verir ve hiç bitmesin isteriz ya; yazarımızın dili sayesinde kitabımız da tıpkı böyle bir yola benzemiştir.
Kitabımız Fyodor Pavloviç ve oğulları etrafında dönmektedir. Fyodor Pavloviç iki evlilik yapmıştır ve ilk evliliğinden oğlu Dmitri Fyodoroviç; ikinci evliliğinden ise İvan Fyodoroviç ve Aleksey Fyodoroviç doğmuştur. Ama baba için çocukların varlığı yokluğu birdir. Bazen varlıklarını bile unutuyor. Çocuklar bir orada bir burada büyüyorlar. Ama bence bunların bilgisini okuyucuya bırakalım. Çok da ayrıntılara girmek istemem.
Hatta bilir misiniz, Kohlberg (Ahlaki Gelişim Kuramının oluşturucusu) karakterimiz İvan'ın ahlaki ve dini düşüncelerinden de etkilenmiştir. Gerçekten de karakterimizin çocuklar hakkındaki görüşleri son derece önemli. Zaten en beğendiğim kısım kardeşi Aleksey'le konuştukları bu kısımdır. (Sayfa 314 ve devamı)
Neyse kısaca şunu diyebilirim: Bu kitabı okuyun. Bir şey kaybetmezsiniz, çok şey kazanırsınız. Okuyanlara ve okuyacaklara keyifli okumalar dilerim!
Ayrıca çeviri enfes!