Gönderi

Hangi Atatürk sorusunun anlamsızlığı
MUSTAFA KEMAL, sahada lider, diplomat ve komutan olarak kendisi olmuş, güç temerküzü için kıyasıya mücadele etmiş, realpolitik temelli dış siyaset yaklaşımıyla elindeki kozları sonuna kadar kullanmış, Birinci Dünya Harbi başındaki başarısız girişimler bir kenara bırakılırsa, 1897 yılından beri taarruz harbi yapmamış bir ordudan elde kalanı, her türlü limiti zorlayarak zafere ulaştırmıştır. Buna karşılık, bu dönemde ileri sürdüğü düşünce ve analizlerle zoraki ve benimsemediği bağdaştırmalar yapmıştır. Bu, bir tercih değil, koşulların doğurduğu bir gelişmedir. Ancak, kazandığı karizma, edindiği saygınlık ve oluşan yeni şartlar onun, yaklaşık dört yıllık bir parantez sonrasında devlet kurucusu ve millet inşa edicisi konumunda kendisi olarak konuşması ve siyaset geliştirmesini mümkün kılacaktır. Bu açıdan bakıldığında, "Hangi Atatürk?" sorusunun fazla anlam taşımadığı ortadadır. O, dünya görüşü, temel tezleri ve gelecek tasavvuru ciddi dönüşümlere uğrayan, savrulmalar yaşayan bir lider olmamıştır. Söylemindeki çarpıcı değişime karşılık, bu konulardaki "gerçek" yaklaşımları açısından, 1919 ilkbaharında nerede ise 1922 sonbaharında da aynı yerdedir.
Sayfa 412 - Bağlam Yayınları
·
141 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.