Gönderi

"Artık dünyanın neresinde bir çocuk ölürse orası Gazze'dir. Bir bebek bir yaşına giderken ağzında emzik değil, kurşun taşıyorsa orası Gazze'dir. Bebeklerin uykulu gözleriyle annelerinin memelerini ararken, kor gibi yanan namluları emmeye başladıkları yerin adı Gazze'dir. Yağmurlu bir futbol sahasında çocuğun atacağı golleri yutmak için sırada beklerken, çocuğun çelimsiz vücudunu kurşunlar yapmurları yutuyorsa orası Gazze'dir. Okula gitmek için erkenden kalkıp saçlarını ören annesinin parmaklarından sızan merhameti kana kana içen kız çocuk, henüz evinden çıkmamışken damlara düşen bir bombayla birlikte duvarların altında kalıyorsa orası Gazze'dir. Çocuk bir varilin arkasına sığınmaya çalışırken , kurşun önce saklanıp, çocuk kafasını uzattığında alnından söbeliyorsa orası Gazze'dir. Okulun bahçesinde hoplayan kız çocuğu tam gökyüzüne yükselirken, kurşunlar gri kanatlarıyla gelip kızı başka gökyüzüne çağırıyorsa orası Gazze'dir. Artık dünyanın neresinde bir çocuk ölürse orası Gazze'dir. Gazze, çocukların öldüğü yerlerin adı bundan böyle. Bir çocuk sıtmayla, tüberkülozla, yüksek ateşle ve hangi hastalıkla ölürse ölsün, öldüğü yer neresi olursa olsun, biz oraya Gazze diyeceğiz. Duvarlarım çepeçevre sardığı bir ölüm kampına dönüştürülen Gazze'de, çocuklar ölmeye devam ettiği sürece hiçbir masal tamamlanamayacak, hiçbir çocuk şarkısı melodisini bulamayacak, hiçbir oyunun sonu gelmeyecek, hiçbir top zıplamayacak , hiçbir tebeşir tahtaya yazmayacak. Çocukluk dünyasına dair hiçbir renk gerçek yüzüyle insanların gözüne görünmeyecek bundan böyle. Çocuklar eksildikçe, eksilecek herkes ve her şey..."
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.