Gönderi

Toprak, ormanlar, su gibi doğal kaynakları ulusun geleceği adına korumak bir zamanlar bir yurtseverlik davası, yurt sevgisinin bir kanıtı sayılırdı. Şimdiyse, tüketim ve parasallaştırma tuhaf bir şekilde (artık şirketleri de kapsayan bir kavrama dönüşmüş olan) iyi vatandaşlığın göstergeleri arasında sayılıyor. Öyle ki, "tüketici sözcüğü neredeyse "vatandaş" ile eşanlama gelmiş durumda ve bu darum kimseyi de rahatsız ediyor gibi görünmüyor. "Vatandaş" sözcüğü zihinde katılım, katkıda bulunma, verme ve alma eylemlerini canlandırır. "Tuketici" ise, sanki yegane rolümüz bir buğday tarlasına çöken çekirge sürüsü gibi güzün gördüğü her şeyi tükeymekmiş gibi yalnızca alma fillini ima eder. Kıyamet temelli görüşlere alaycı gözlerle bakabiliriz, ne var ki, tiketim düzeyleri sürekli olarak artabilir ve artmalıdır şeklindeki daha yaygın fikir veya ekonomik düstur da pek farklı bir aldatmaca değildir. Dahası, uzun verimli bir vizyona olan ihtiyaç daha da acil hale gelirken, dışarıya kapalı, kendine hayran bir ŞİMDİ içinde vaktimizi telefon mesajları ve tweetlerle geçirdikçe dikkat aralığımız gitgide daralıyor.
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.