Gönderi

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik; Servi, endamlı servi, âhirete perdelik... Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şehadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakışta o mâna: Öleceğiz ne çare? .. Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet... O mânayı bul da bul! İlle İstanbul'da bul! İstanbul, İstanbul...
Sayfa 40 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.