Mübarek, işe girişti mi ibadet ettiği sanılırdı. Pirinçleri salâvat getire getire ayıklar, yağını tekbirlerle eritirdi. Tuzunu besmele ile suyunu Fatihalarla salardı. Zaman zaman gözünü yumar, enbiyayı, evliyayı aracı yapar, Cenab-ı Haktan bereket arzulardı. Onun pilavı herkese yeter hatta artardı. Ancak o tek pirinç tanesine bile kıyamaz; artanı Tunca nehrine atardı. Balıklar onun geleceği saati bilir, köprübaşında toplanırlardı.