Gönderi

Vazgeçmeden önce kendime kızdım biraz. Kendime kızmaktan da vazgeçtim, ondan sonra vazgeçtim. Senden. Sesimi duyuramadığım herkesten. Kurmaya çalıştığım köprülerden. Hepsinden, hepinizden... Vazgeçtim... Israrla çalan telefona kayıtsız kalamayıp açtım. "Vazgeç," dedim, "ben vazgeçtim. Sen de geç." "Geldim," dedi, "o köprüye geldim." "Boş ver," dedim, "köprü yıkıldı, boş ver." Birine doğru yürüyüp varamadıkça kendine dönüyorsun en sonunda çünkü varamadın. Varsaydın orada kalırdın, ama o istemedi. Yolun herhangi bir yerinde seninle kesişmek, buluşmak ve orada kalmak istemedi. Sen hep yürüdün. Ona doğru yürüdün. Yürüdükçe gerçeği gördün, kendine döndün. Kendine döndükten sonra ona tekrar gitmek zor. Kendine dönerken o köprüleri yıktın.
Sayfa 125
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.