Gönderi

Fare köyünde 20nci Kolordunun ağır topçu kumandanı olduğunu bildiren bir Alman binbaşısı Süvari Tümenine müracaat etti. 200 kadar Alman subay ve eratı etrafına toplamıştı. Savaş hattını terk ettikleri andan itibaren, gerçi muhtelif mahallerde birbirlerine tesadüf ede ede sayıları artmış ise de, hiç bir taraftan himayeye mazhar olamadıkları için aç kaldıklarını ve Arapların taarruzuna uğradıklarını beyan ederek, Süvari Tümeni himayesinde ricatetmelerini rica etti. Her kıtadan bir kaç neferi ve subayı ihtiva eden bu 200 kişi, tümen için az bir kuvvet değildi. Fakat tümen için bu üç kitleyi beslemek kabil olamayacaktı. Arap köylerinden para vermedikçe bir avuç un ya da bir yumurta tedarik etmek kabil değildi. Harp vergileri korkusuyla köylüler kapılarını arkasından dayaklamışlar, evlerine kapanmışlardı. Köy ihtiyar heyeti de parayı görmedikçe yiyecek türünden her şeyi gizliyor, inkar ediyordu. Cebir ve baskı, yağmagirlik -zamana ehemmiyet verilmese bile ırksal faziletimize yakışır bir özellik olmadığı için- kesinlikle yasaklanıyordu. Tümende bir dirhem erzak, ne kağıt, ne de madeni para vardı. Ekmek ve arpa… Süvarilerin muhtaç olduğu bu iki tür gıdayı tedarik etmekte müşkülat çekiliyordu. Alman binbaşı arkadaşlarının iaşesini temin için Tümen Levazımına 40 lira verdi. 7nci Ordu Kumandanı da Süvari Tümenine 25 lira vermişlerdi. Binbaşı Nezir Bey kumandasında bir iaşe müfrezesi teşkil edilerek ricat hattı üzerine tesadüf etmeyen civar köylerden bir miktar un ve arpa ancak tedarik edilebildi.
Sayfa 63 - Arba YayınlarıKitabı okudu
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.