"Avucunu dakikada yetmiş kez açıp kapamayı dene" dedi. Denedim. Daha yirmi üçte elim uyuşmaya başladı, sıkıldım.
"Bu kadar kolay pes ettiğin şeyi, kalp, gün boyu, hafta-larca, yıllarca yapıyor. Günümüzde seksen yıl, yüz yıl hatta. Mükemmel bir oluşumu var insan bedeninin. Öyle, ha deyince pes etmiyor. Hayata sımsıkı tutunuyor."
Mehtap'ın sözlerini geçirdim aklımdan: O zaman üzülmek niye, on beş gün önce giden altı aylık sevgiliye?