Gönderi

Bilgeler ne demişler: “Çalışkan olun ki rahata eresiniz. Kanaatkâr olun ki zengin olasınız. Alçakgönüllü olun ki çok sevilesiniz.” Şükretmek ve yetinmek kimseye muhtaç olmamak demektir. Senin nasibin, kısmetin olan şüphesiz seni bulur. Basit insanlar, hiçbir fayda görmeseler de zenginleri severler ve yine hiçbir kötülük görmeseler de bütün yoksulları düşman bilirler. Bil ki zenginlerin övdüğü her huy, fakirlerin eleştirdiğidir.İnsanların süsünün sadaka vermek olduğunu düşün ve herkesin değerini o süsün miktarınca bil. Her musibetin bir sebebi vardır. Fakirliğin sebebini de israf bil. İsraf her şeyde çirkindir. İsraf bedeni yorar, nefsi incitir, aklı geriletir ve diriyi öldürür. Kendi işinde tembellik eden kişi saadete erişemez ve amacına kavuşamaz. Çünkü rahatlık zahmettendir. Zahmetin sonucunda feraha çıkar insan. Nasıl rahatlığın sonu zahmetse, bugünkü zahmetinin semeresi yarının güzelliğidir. Borç istemek seni zayıf gösterir. Kimseye de borç vermemeye çalış, özellikle de dostlarına. Çünkü borçu geri istemek, hiç vermemekten daha güç gelir insana. Oldu ki borç verdin o zaman da borç verdiğin parayı malın olarak düşünme artık. O parayı bir dostuna hibe ettiğini farzet. Dostun borcunu vermedikçe geri isteme ki borç isteme yüzünden dostluğunu sona ermesin. Dostu çabucak düşman edebilirsin kendine ama düşmanı dost etmek zordur. Dostu düşman etmek çocukların, düşmanı dost etmek ise akıllı kimselerin işidir.
Sayfa 116 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.