Popüler kültürün sado-erotik erkeklik temsilleri ve fetişlerBu kitap erkeklik temsilleri üzerinden bir hipermaskünalite çalışmasıdır. 1960’lı yılların sonunda popüler hale gelmiş olan bir Fotoroman Killing, çizgi romanlar Karaoğlan, Tarkan, Alptekin ve Bahadır… Tabii Killing ve diğer tarihsel çizgi roman kahramanlarının farklılıkları var. Türk olan kahramanlar haklının yanında haksızın karşısındadır. Adaletsizliğin ve zulmün düşmanıdır. Çünkü bu yiğitler Türk’tür. Killing ise şeytani bir “yabancı” dır. Türklük nosyonu mutlak bir yüceltime tabi tutulur. Fakat kahramanların dünyasında şiddet doğal bir iktidar aracıdır. Bu iktidar, şiddet ve erotik dinamiklerle enerjisini besler ve boşaltır.
Bu kahraman hikayelerinde erkekler cesur, güçlü ve mert gösterilirken, kadınlar; zayıf, ahlaksız, hedefe ulaşmak için cinselliği kullanan tehlikeli varlıklardır. Ama kadınlar bu eril dünyanın da olmazsa olmazlarıdırlar. Tuzağa düşüren “kötü” kadınla erkeğini seven ve onu bekleyen “iyi” kadının ortak bir noktası vardır: Erotizm. İkisi de cinsel olarak açtır. Çok güçlü bir erkeğin tatminine muhtaçtır.
Kitap, günümüzde Türk toplumunda neden “kurtarıcı” rolündeki kahramanların, şiddetin, absürt cinselliğin sunulduğu dizilerin Reyting rekorlarını kırdığını açıklıyor. Bugünün dizileri 1960’lı yıllarda bol kahramanlı, cinsiyetçi, sado- erotik Fotoromanlarıdır. Bu Fotoromanlarda toplumdaki saklı erotik enerji, uç noktalarda kendini gösterir.
Yazar aslında Killing gibi sado-mazoşist , işkenceci “suçlu zevki”ni Türk toplumu neden sevdi sorgulamasını yaptırıyor. İskelet kostümlü bir adam çıkıyor, çıplak kadınlara akıl almaz işkenceler yapıyordu. Halk bu vahşeti
sorgulamadığı gibi umursamıyordu da. Peki bu çizgi süper kahramanlar çok geçmişte mi kaldı? Bu yayınların analizini neden bugün yapalım ki diyorsanız yanılıyorsunuz. Onlar 7/24 aramızda dolaşıyor.
Bugünün bol şiddet soslu ve yasak aşklı dizilerine, yarışmalarına, evlilik programlarına, bol küfürlü ve argolu sunucu seanslarına sahip sabah programlarına, gazete haberlerine, 30 yıldır “köpek gibi çalışan sabahların sedası”na, her kayıbı, her suçluyu bulan bol ensest temalı “talı Müge “ye bakmamız yeterli. Bangır bangır sado-erotik popüler kültür akıyor Türk televizyon kanallarından. Kurtlar Vadisi dizisinin “süper kahramanı Çakır”ın arkasından gıyabi cenaze namazı kılan bir toplumda ben yayın akışını takip etmiyorum.