Ruhsal acılar, kimsenin görmediği prangalarla yaşamaya benzer. Herkesin prangaları farklıdır. Dışarıdan biri, bizim neden prangaları çıkarıp hayatımıza engelsiz devam etmediğimizi anlamakta güçlük çeker. Prangaları çıkarabildiğimizde biz de “Aa, meğer iyiymişim; bir şeyim yokmuş aslında,” deriz. Prangaları bileğimize bağlayan şey, çocukken ifade etmemeyi öğrendiğimiz, sonra da farkına varmamayı öğrendiğimiz gerçek hislerimizle reel yaşantımız arasındaki kopukluktur.