Gönderi

318 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Kol düğmeleri şarkısını anımsatan kitap
Merhaba sevgili okur, Eylül, defalarca işlenmiş bir yasak aşkı konu ediyor. Aşkı-ı Memnu’nun daha masum olanı diyebiliriz belki, tabi ne kadar masum orası tartışılır. Bu kitabı özel yapan şey, karakterlerin duygu ve düşünce dünyasına, duygusal gelgitlere genişçe yer veriyor olmasıydı. Eylül’ü ilk psikolojik roman olarak tanıdık, ilk midir bilmem ama üstlendiği misyonun hakkını verdiği kesin. Bu anlamda severek okudum. Karakterlerin içinde kopan fırtınalara bir okur olarak dahil oldum. Yer yer kızdım, yer yer hak verdim. Ayrıca kitabın ismini, karakterlerin duygu durumları ile çok uyumlu buldum. Hatta Mehmet Rauf seçilebilecek en iyi isimi seçmiş diyebilirim. Eylül… Eylül, çok özel bir aydır. Her insanın yaşam serüveninde, o kadar vakti olduysa, bir Eylül’ü vardır. Bu durum yaştan çok yaşanmışlıkla ilgilidir. Çeşitli sorular var zihnimde, yaşamdan alınan doyumun tek kaynağı aşk mıdır mesela, yaşama sebebi midir, aşk her şeye kadir midir? Suad, Süreyya ile yaşamaya devam etse mi haksızlık yapmış olur yoksa Necib’e gitse mi? (Süreyya’nın erkek, Suad’ın kadın olması fikrine aşılamadım birtürlü. Tam tersi olmalıymış gibi geldi sürekli. ) “Layık olan mutlu olur… Goethe’nin dediği gibi layık olan kazanır ve kazanmayan layık değildir.” diyor Necip. Öyle midir gerçekten? Kitabı okuyanlar eldiven olayını da bilir, okurken Barış Manço’nun Kol Düğmesi şarkısını anımsadım. Genç okurlar için yorucu ve biraz da sıkıcı olacağını tahmin ediyorum ama yine de okumaya değer bir kitap olduğunu, okurların şans vermesi gerektiğini düşünüyorum. Herkese keyifli okumalar olsun efenim…
Eylül
EylülMehmet Rauf · İlya Yayınevi · 201440,1bin okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.