Bu bakımdan, geleneksel siyaset teorilerinin çağın şartlarına ve yeni durumlara göre sentezlenerek yeniden üretilmesi yerine, çoğu 12. ve 14. yüzyıllar arasında kaleme alınan eserlerdeki düşüncelerin orijinal biçimleriyle esas alınması, tarihsel olgular için sınırlı ve dönemsel değeri olan yorumlann mutlak "değer kalıpları" haline getirilmesine yol açmıştır.