Gönderi

Bilhassa genç dimağlara sokulmuş olduğu için sökülüp atılması imkânsız kalp fikirlerle kirletilmiş bir kafaya sahip olmaktansa, hiçbir şey bilmemek evlâdır. Cahil adam, en azından, fırsatını bulursa, öğrenme imkânını muhafaza etmektedir; cahilin bakir bir «aklı selimi» vardır ki bu, genellikle yetersiz olduğunun şuurunda olmasıyla birleştiğinde birtakım budalalıklar yapmasına mâni olur. Buna karşılık, yarım-öğrenimden geçmiş adamın kafası hemen her zaman bozulmuş olur; bildiğini sandığı şeyler öyle bir yeterlilik duygusu verir ki ona, ne olursa olsun, her şey hakkında konuşabileceğini sanır; yerli yersiz konuşur, hem de ehliyetsiz olduğu nisbette rahat yapar bunu. Hiçbir şey bilmeyene her şey ne kadar da basit gelir!
Sayfa 60 - Yeryüzü Yayınları 1980 BaskısıKitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.