Gönderi

Benim de öyle bir çiçekli tacım vardı, ben hayattayim o öldü.
Fakat hayat mucizeleri sevse de, gerçek mucizeler konusunda cimri davranır: O tarihlerde Lyon'da her gün yaşanan bir durumdu bu. Hükümlü alayı bir köprüden geçirilip Brotteaux'nun balçık tarlalarına götürüldü, orada onları on iki Peloton birliği bekliyordu. Her bir hükümlüye üç tüfek namlusu doğrultulmuştu. Hükümlüler yan yana siraya dizildiler: Tek bir salvo atışıyla hepsi yere indirildi. Sonrasında askerler bedenlerinden henüz kanlar akan ölüleri Rhône Irmağı'na attılar; ırmağın hızlı akıntısı kimsenin tanımadığı bu insanların yüzlerini ve yazgılarını bir anda yuttu. Sadece çiçeklerden yapılmış tacı sulara gömülen gelinin başından kolayca ayrıldı, dalgaların üzerinde bir süre anlamsız ve tuhaf bir halde sürüklendi. Sonunda o da kayboldu, onunla birlikte ölümün dudaklarından kurtulmuş ve hatırlanmaya değer aşk gecesinin hatırası da sonsuzluğun içinde kaybolup gitti.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.