Gönderi

Cumhuriyet döneminde Nakşibendilikte Erenköy, Fatih lsmailağa gibi görece kapalı ve muhafazakar cemaatler yanında, daha sonra İskenderpa­şa Cemaati olarak bilinen Gümüşhanevi Dergahı en güçlü kol olarak geliş­ti. Çok partili hayatın oturduğu dönemde tarikatın şeyhliğini üstlenen Ab­dülaziz Bekkine (1895-1952), "hendese muhafazakar yapar" şiarıyla mühen­dislerle meşgul olmayı telkin etmiş, genellikle üniversite gençliğine açılmayı sağlamıştı. 1952'de şeyhliği devralan Mehmed Zahid Kotku (1897-1980) dö­neminde cemaat, özellikle taşradan gelen öğrencileri kazanarak, dindar bir tahsilli orta sınıf elitin yuvası oldu. Kotku, hedefi, "devletin iyi insanlar ta­rafından yönetilmesi" diye işaret etmişti. İskenderpaşa Cemaati ve onun et­ki alanındaki kadro, 1960'ların sonlarında Milli Görüş hareketinin omurga­sını oluşturacaktı. Kotku, "kendi kültürümüzün efendisi olmanın tek yolu­nun" ekonomik gelişmeden geçtiği 'tavsiyesinde' de bulunmuştu. 1980'de onun yerini alan damadı Mahmud Esad Coşan (1938-2001), dönemin ikti­sadi liberalleşme çığırına da uyum sağlayarak, "sermayeleri birleştirip büyük şirketler oluşturmayı" telkin edecek, "devir, tasarrufu iyi işletme, enflasyon üzerinde kar ve kazanç elde etme devridir" gibi tavsiyeler verecek, cemaat bizzat müteşebbis hüviyetine bürünecektir. 1970'lerin sonunda şeyhinin te­levizyon bulunan bir evi ziyaret etmesini yadırgamış olan Coşan, 1990'larda radyo ve televizyonu da olan bir 'medya grubu' kuracaktı.
Sayfa 423 - İletişim Yayıncılık
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.