Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Cafer Akkaya yorumladı.
Hala evrime inanan kaldı mı?
Evrim teorisi, cansız varlıkların nasıl canlandığını, hayatın nasıl meydana geldiğini açıklayamaz. Almanya Gutenberg Üniversitesi Biyokimya Enstitüsü Başkanı Prof. Klaus Dose, hayatın kökeni araştırmalarının başarısız olduğunu ifade eder. “Hayatın kökenine cevap bulmak için kimyasal ve moleküler evrim sahasında 30 yıldır yapılan çalışmalar başarısızlıkla sonuçlandı. Çalışmalar problemin ne kadar büyük olduğunu ortaya koydu. Bu konudaki bütün teoriler ve deneyler ya bir çıkmaz sokakta bitiyor ya da bilgi elde edilemediğinin itirafıyla sonuçlanıyor.” (Dose, K. The Origin of Life: İnterdisciplinary Science Reviews, 13/4, s.348, 1988)
··
336 görüntüleme
Cafer Akkaya okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Evrim bir teori değildir, gerçekliktir. Evrim var mı veya yok mu tartışması bitmiştir. Bu sorun Orta Çağ kafasından kurtulamayan ülkelerin sorunudur. Bu kafa öncelikle evrim yoksa her şey nasıl olduya cevap vermelidir. Çünkü kendi coğrafyamızda her şeyin kaynağı gösterilen Allah adlı tanrının olmadığını kesin, net ve hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde biliyoruz? Ögrenmek ister misiniz? Ayrıca evrimi çok basit iki şekilde deneyimlemek ister misiniz?
Abdullah Demir okurunun profil resmi
Prof. Michael Denton, Evrim Krizde Bir Teori isimli eserinde der ki: “Darwin yanılıyor. Bir tasarımcı olmadan evrendeki mekanizma ve düzen kurulamaz. Türlerin sahip olduğu sistem, Tanrı’nın büyük bir yaratılış planının parçasıdır.” (s. 44 -45)
6 sonraki yanıtı göster
Umut okurunun profil resmi
Yıl 1988. "Kimyasal ve moleküler evrim sahasında 30 yıldır yapılan çalışmalar başarısızlıkla sonuçlandı." Soru: Hangi çalışmalar başarısızlıkla sonuçlandı listeleyin? "Çalışmalar problemin ne kadar büyük olduğunu ortaya koydu. Bu konudaki bütün teoriler ve deneyler başarısızlıkla sonlandı." Soru: Hangi çalışmalar problemin büyüklüğünü ortaya koydu ve bu konudaki teoriler ve deneyler derken hangi teori ve deneyler biraz bahsedin?
Abdullah Demir okurunun profil resmi
Termodinamiğin İkinci Kanunu, herhangi bir dış faktör ilavesi olmaksızın tabii olaylarda bozunmaya, yani komplekslikten basitliğe doğru bir eğilimin olduğunu göstermektedir. Termodinamik Kanunu’nun sonuçlarından birisi de, bütün olayların dönüşümsüz olmalarıdır. Kâinatta her olay, entropi miktarındaki değişmeye paralel seyreder. Entropi aynı zamanda sistemdeki düzensizlik ve gelişigüzelliğin bir ölçüsüdür. Düzensizlik arttıkça entropi de artar15. Entropi, işe dönüştürülemeyen enerji miktarının bir ölçüsüdür ve kendiliğinden vuku bulan bütün fiziki değişmelerin hepsinde entropi artışı vardır. Bu değer, düzensizlik derecesinin bir ölçüsüdür ve enerji, devamlı olarak entropi artışının olduğu yöne doğru artar. Bir başka ifadeyle, bütün değişmeler artan entropi, artan düzensizlik ve artan gelişigüzellik yönündedir16- 18. Görüldüğü gibi, Termodinamiğin İkinci Kanunu, evrim modelinin öngördüğü, ilk canlılığın meydana gelmesiyle ilgili hipoteze ters düşmektedir. Yani İkinci Kanun, artan entropi ve düzensizlik istikametinde dönüşümsüz bir ilerleme öngörürken, hayat devamlı olarak daha çok düzenli ve organize hâlde gelişme göstermiştir. Rush, evrimin dönüşümsüz olduğunu ve geriye gitmediğini belirtir .Burada kompleks gelişme seyri içinde hayat İkinci Kanun’da ifade edilen eğilime bir zıtlık göstermektedir. Bu durumda ya Heterotrof Hipotezi yanlıştır ya da Termodinamiğin İkinci Kanunu… “Evrimle entropinin uzlaştırılması” yönünde bazı görüşler ileri sürülmektedir. Bunun için, evrim düşüncesiyle çatışan Termodinamik Kanunu’na birtakım itirazlar yapılmaktadır. Bunları şöyle özetlemek mümkündür: 1. İkinci Kanun canlı sistemlere tatbik edilemez. Evrimi savunanların bazıları bu görüşte olmalarına rağmen, evrimcilerden Blum, entropinin canlılık olaylarına uygulanması gerektiği kanaatindedir ve şunu belirtir: “Canlı sistemlerdeki enerji konusu üzerinde ne kadar inceleme yaparsak yapalım, Termodinamik prensiplerini mağlup edecek bir delil bulamamaktayız. Karşımızda daima cansızlar âleminde şahit olmadığımız yüksek bir karmaşıklık derecesi yer alıyor” 15. 2. Termodinamik yalnızca istatistiki bir ifadedir ve istisnası mümkündür. Angrist bu hususta şöyle der: Böyle bir olaya karşı dezavantajımız fevkalade büyüktür. Kimyacı Harry Bent’e göre, bir kalorilik ısı enerjisinin tamamının işe dönüşmesindeki, yani entropinin azalmasındaki ihtimaliyet 1024’te birdir20. 3. Belki kâinatın başka kısımlarında İkinci Kanun işlememektedir. Bununla alakalı olarak Isaac Asimov’un değerlendirmesi şöyledir: Kâinatta vuku bulan her şeyden haberimiz yok. Gözlediğimiz değişimlerin tamamı, entropinin arttığına işaret etmektedir. Buna rağmen kâinatın herhangi bir yerinde anormal şartlara bağlı bazı değişmeler olabilir ve şimdiye kadar hiç incelemediğimiz, azalan entropi yönündeki olaylarla karşılaşılabilir17. Böyle bir hükmü doğrulayacak, elde hiçbir bilimsel delilin olmadığı belirtilir. Kaldı ki esas problem, İkinci Kanun’un yeryüzündeki hayata uygulanması meselesidir. 4. İkinci Kanun’un açık sistemlere uygulanamayacağı belirtilir. Hayatın evrimini izah edenler tarafından, İkinci Kanun’un açık sistemlerde uygulanmaması gerektiği ileri sürülür. Onlara göre, entropi dolayısıyla kaybolan enerjiden daha fazlası güneş aracılığıyla dünyaya gelmektedir. Bundan dolayı enerji azalması, yani entropi problemi olmamaktadır.
5 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
selim okurunun profil resmi
Siz bilim nedir bilmiyorsunuz. Evrim yalın olarak bir olgudur. Sizin bağlamınızda inanmak ile olgu arasında ilişki kurulamaz. Bu yanlış bir yöntemdir ve felsefesizliktir.
Nihat Demir okurunun profil resmi
Abdullah Bey yapılan araştırma köken araştırmasıdır yani aslında varlığın nasıl ortaya çıktığı konusunda bir araştırmadır. Bir ağaç nasıl birden ortaya çıktı veya ilk tohum nasıl oluştu gibi. Evrim bir dönüşüm sürecinden oluşur, bu dönüşüm sürecini burda size anlatmam tabii mümkün değil Charles Darwin ve Michael Denton'un evrim kitaplarını okumanızı öneririm. Bir paragraf ile evrim çökertilseydi 1858'den beri süregelen çalışmalar olmazdı. Sorunun odaklandığı noktaya göre cevaplar değişmekte. Bahsettiğimiz evrim bilimsel olarak kanıtlanmış bir olgudur, fakat haklı olarak diyebileceğiniz insanlar ve maymunlar aynı atadan türediyse , türedikleri ata nerden oluştu böyle bir soru gayet makul olur, ben de buna karşın az önce söylediğim üzre kökene indiğini belirtmek isterim. Buna ek olarak Allah veya Tanrı nerden oluştu? gibi türev sorularda bunla bağlantılı noktalardır.
Abdullah Demir okurunun profil resmi
Evrim konusundaki sahtekarlıkları işin ciddiyetini (!!!) ortaya koyuyor. İnançızların sığınağı olan bir iddia tartışmaya değmez . Bu hususta çok araştırma yaptım en son bir evrimciye ara form varmı diye bir soru sormuştum yok ama arkadaşlar çalışıyor demişti. Yine Türkiye meşhur bir evrimci bir TV programında size haftaya Evrim isbat edeceği dedi getire getire kelebek çeşitleri getirince sunucu Cevizoğlu bile bizim dalgamı geçiyorsun demişti. Uzatmayım üstad öyle öyle çocukluk sorusu Allah nerden oluştu sualleri çok eskilerde kaldı. Selametle
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.