Gönderi

Bayezid-i Bestami’nin meşhur bir hikayesi vardır: Bayezid-i Bestami bir gün öğrencilerine der verirken yakınlardan bir köyün ağası yanlarına gelir ve küçümser gibi bakarak kinayeli bir tavırla “Siz bu sene hacca gitmiyor musunuz?” diye sorar. Kimseden çıt çıkmaz. Bunun üzerine ağa devam eder konuşmaya. “Ben beşinci kez gidiyorum hacca” der. Kendince üstünlük taslıyordur herkese “Oralardan bir isteği olan var mı?” diye sorar alay edercesine. “Niye hacca gidiyorsun ki?” der Bayezid-i Bestami. “Benim etrafımda yedi defa dönsen aynı şey işte.” Ağa çok sinirlenir bu ifadeye. “ Efendi, efendi!” der sesini yükselterek “Sen ne dediğinin farkında mısın? Bu yaptığın küfre girer.” Bayezid-i Bestami gayet sakin bir tavırla karşılık verir ağaya. “O yapı kurulalı beri Allah o yapının içine bir kere bile girmedi. Ama bu fakirin kalbinden bir kere bile çıkmadı…” Yaradan’ı nefeste bulmak ya da nefes kadar yakın olduğunun bilincinde olmak, bedenin aldatıcılığından, faniliğinden, gösterişinden, sınırlarından özgürleştirir insanı.
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.