Gönderi

"Ben oldukça açıksözlü bir adamım, Lucy. Oyun oynamam. Bu oynayamadığımdan ya da belirli oyunlardan keyif almadığımdan değil ama bu tür bir oyun" -elimi aramızda hafifçe salladım- "oynamak istemiyorum. Bu hayatta tek şansımız var, o yüzden vaktimi kimseyle oyun oynayarak geçirmeyeceğim. Böyle biri değilim. Ne görüyorsan oyum ve sana baktıkça, yanında vakit geçirdikçe, gördüğüm şeyden daha fazla hoşlanıyorum. Sadece yüzün, gülümsemen ya da yeterince uzun süre baktığımda bana türlü türlü hikâyeler anlatan güzel gözlerin de değil mesele. Oğlumla kurduğun bağ, onunla vakit geçirmekten hoşlanman, aramızdaki laf dalaşından keyif alman hoşuma gidiyor. Kalbini bana karşı korumak için elinden geleni yaparken, bunu yapmakta ne kadar zorlandığını yansıtmamaya çalışmana bayılıyorum. O kahrolası duvarın tepesinden beni izlediğin ilk günden beri benden istediğin şeyi sana vereceğimi söylüyorum. Seninle birlikte olacağım, Lucy Meyer ve seni öpeceğim, benim umulmadık takipçi sapığım. Seni kandırmak zorunda kalmadan öpeceğim," diye bildirdim. Şaşkın bakışlarını bana çevirdi. "Sırf kendini buna hazırlamana ihtiyacın olduğunu bildiğim için sana bunları söylüyorum."
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.