Gönderi

Peki, küreselleşme ve getirileri karşısında konumunu koruyabilecek mi?
19. yüzyılda Fransa’daki burjuva "devrimlerinin" (1830-1848) ya da hükümet darbelerinin (2 Aralık, 1958 Mayıs’ı) ya da devletlerin yıkılmalarının (1870’de İmparatorluk’un çökmesi, 1940’da 3. Cumhuriyet’in düşmesi) ya da küçük burjuvazinin siyasal yükselişinin (Fransa’da 1890-95’de) vb. kanıtladığı gibi, devlet iktidarının elde tutulmasını etkileyen siyasal olaylardan sonra bile, devlet aygıtının olduğu yerde kalabileceğini biliyoruz.
Sayfa 26
·
44 görüntüleme
Mefisto okurunun profil resmi
Küresel sermayenin çıkarını toplum nezdinde kabul ettirip koruması için yine konumunu koruyacaktır
M. okurunun profil resmi
Küresel sermaye uluslararası sistem içerisinde serbest hareket edebilmek için sınır tanımadığı bir döneme girdi. Bu durum da ulus-devletlerin sınırlarının önemini kaybetmesine sebep oldu. Finansal sermayeyi elinde bulunduran gelişmiş ülkeler ise kendi çıkarları doğrultusunda yeni bir ekonomik sistem geliştirme yoluna gittiler. Bu süreç ise küreselleşme ile birlikte kendini iyice gösterdi. Buradaki asıl soru ise küreselleşmenin ya da küresel sermayenin ulus-devletleri ortadan kaldırıp tek bir dünya devleti oluşturacakları bir aşamaya gelip gelemeyecekleri yönünde.
6 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.