Gönderi

Bunu herkesin okuması gerek
Açılmak istiyoruz, ama incinmek istemiyoruz. Ne yazık ki yaşam bu tür garantiler sunamıyor. Hatta aksine, eğer açılırsak büyük olasılıkla kendimizi terk edilmiş, ihanete uğramış, bir şekilde mahrum bırakılmış hissedeceğiz. Diğer kişi her ne kadar sevecen ve anlayışlı olsa da içimizdeki boşlukları dolduramaz. Biz yaşamda ve aşkta üst üste hep bu yarayı açacak şekilde deneyimler yaratırız, çünkü acıyı yaşamak zorundayız - derinlemesine ve sonuna kadar. Bu, bizim derinliğimize ve yalnızlığımızı derinlemesine kabullenişimize açılan kapıymış gibi gözüküyor. Aynı zamanda da bu acıya girme düşüncesi son derece ürkütücü oluyor. We want to open up, but we don't want to get hurt. Unfortunately, life does not offer such guarantees. On the contrary, if we open up, we are likely to feel abandoned, betrayed, somehow deprived. No matter how loving and understanding the other person may be, they cannot fill the emptiness inside us. We repeatedly create experiences in life and in love that open this wound, because we have to experience the pain - deeply and to the end. This seems to be the gateway to our depth and our deep acceptance of our loneliness. At the same time, the thought of entering into this pain is extremely frightening.
Sayfa 124Kitabı okudu
··
491 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.