Gönderi

Heirız Guderian, hiç şüphesiz hırslı, yenilikçi, enerjik ve ben merkezli bir askerdi. Sahip olduğu ego, en azından ilk başlarda, elde ettiği sonuçlarla doğru orantılıyken daha sonra kendisine karşı duyuları dünya çapındaki hayranlıkla beslenip palazlandı. Her ne kadar Alman askeri elitinin bir parçası olsa da Panzer birliklerinin öncüsü olarak kuracağı kariyer yolunun ilk başlarında bu elit sınıfın en alt basamağında bulunuyordu. Bunun yanında Rommel gibi subayların aksine başına buyruk biri de değildi. O, Alman Panzer kuvvetlerinin parlayan yıldızlarından biri olmaktan ziyade kurmay sınıfının yarı buğulu fanusunda bulunmayı tercih etmişti. Eğer isteseydi tıpkı Rommel gibi "medyatik bir yıldız" olabilirdi belki ancak karısına da söylediği gibi bu, hiç arzulamadığı bir durumdu. Ancak Rommel gibi subaylarla ortak bir noktası bulunuyordu. Bu da Nasyonal Sosyalizm'e ve Hitler'e yönelik tutumuydu ancak kariyeri açısından çok ihtiyaç duyduğu hızlı ilerleyişin kapısını ancak bu yakınlık aralayabilirdi.
Sayfa 55 - Zihninin DerinliklerindeKitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.