Gönderi

Devletçiliğe geçişte; muhtemelen millileştirmeler ve inhisarlar yanında; K. Bütçeler de köprü görevi görmüşlerdir. İsmet Paşa K.Bütçeler ve devletçilik ilişkisini şu cümlelerle anlatır: "Devletçiliğimiz kendiliğinden doğdu: demir yolu inşasına başladıktan sonra bu sefer her sene, bütçe bağlanırken, tabii olan devlet hizmetlerinin dışında, büyük ihtiyaçlardan yeni olarak hangisini ele alamaya başlayacağız, bunu müzakere ederdik. Bir yerde behemahal sulamak için bir ova veya bir suyu geçmek için bir köprü var. Böyle enfrastrüktür tesislerinden ve nihayet Ankara'da hükümet olarak yerleşebilmek için ne gibi ihtiyaç varsa bunlardan birini ele alıyorduk. Kültür davası için nasıl yeni bir hamle yapmak lazımdır? Bunlar bizim, her sene artan ciddiyet nispet dahilinde meselemiz haline gelmeye başladı. Bu söylediklerimle devletçiliğimizin nasıl kendiliğinden ve zorla doğduğunu ve faydalı surette işlediğini anlatmış olduğunu zannediyorum." Ancak devletçiliğe geçişin, olayların etkisiyle kendiliğinden gerçekleştiğini sanmak pek doğru olmayabilir. Daha 1920'li yıllardan itibaren, fikren ortamı hazırlayan Z.Gökalp ve onu izleyen hükümet üyesi Türkçüler için (M. Esat Bozkurt, Ş. Saraçoğlu vb.) devletçilik bir programa dönüşmüştü. Gökalp'e göre: "Şimdiki İktisat Vekilimiz Mahmut Esat Beyefendi'nin bizim için, milli bir iktisat sistemi vücuda getirmeye kudreti ve kifayeti herkesçe müsellemdir…Türkiye'de büyük sanayiin teşekkülüne şiddetle ihtiyaç vardır. Memleketimizde büyük sanayinin teşekkülü ise, asla fertlerin ve şirketlerin teşebbüsleriyle olamaz. Bilakis, hükümetin, vilayet şuralarının, belediyelerin teşebbüsleriyle memleketimizde her türlü sanayi teessüs edebilir."
Sayfa 168 - Maliye BakanlığıKitabı okudu
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.