"Ölçüye, tartıya gelmez bir şey. Bir alâmet. Bir illüzyon. Bir mıknatıs demir kırıntılarını salıveriyormuş da bu kırpıklar iç içe giriyormuş gibi. Bir yumağın ipleri dağılıyormuş gibi. Bir trenin vagonları gevşemiş gibi. Bir orkestra yanlış çalmaya başlıyormuş gibi. Doğrusu eskiden de mümkün olmayacak hiçbir detayın varlığı ispat edilemezdi